23 Temmuz 2015 Perşembe

posta kutusunda mızıka

Sevgili Dost, 
Bir zarfı açmak kadar kalbi titreten ne vardır.  Zarf mahremiyettir, mahrem olmasada satırlar.  Bir köşeye çekilinir, yalnız okunur mektuplar.


Satırlarıyla başlar kitap.
Ne hoş giriş.

Geçen sabah senin üzüntülü olduğunu söylediler.  Dokunsalar ağlayacakmışsın. Dokunmamışlar. Yine de ağlamaşsın.

Diyerek devam eder.

Kitabı üniversite yıllarında arkadaşım tavsiye etmişti.
  " okuyunca insanın mektup yazısı gelir " demişti. Aradan yıllar geçti, okul bitti.  Yazarın başka yazıları,  kitapları okundu bu kitaba sıra gelmedi. Belkide en son okunacak kitap olarak  saklanmıştır.



Kitapta altı çizilecek pek çok satır var. Bazı mektuplar dönüp tekrar tekrar okunacak türden.
 Ali Ural okumamış kişiler için iyi bir başlangıç olabilir.
206  sayfa hemen bitiyor. Ben sadece 50 sayfa okuyup bırakacağım diye kitabı elime aldım.  Iki günde bitirdi. Siz benim gibi iki güne sıkıştırmayın. Sindire sindire günde 2 - 3 mektup okuyun.

Alıntılar

Kağıdın mektuba dönüşmesi,  kurşunun altına dönüşmesinden daha az hayret verici değildir. 

Pahalı paltolarla ısıtılan bedenlerimiz, acaba çıplak ruhları için nasıl bir giysi öneriyor? 

Hayat bilgi istediği gibi bedelde istiyor.

Insan bir bakışla ne görebilir?

Elimle koymuş gibi bulacakken, elimden düşmüş gibi kaybettim.

Benden bu kadar, daha fazlası için kitabı okumanızı tavsiye ederim.

1 yorum:

Sizden alalım bir fikir....